Van Gölü Havzasında Kuraklık Tehlikesi
VAN Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Dr. Mustafa Akkuş, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yağışların 2018 yılından bu yana normal seviyelerin altında olduğunu belirterek, “Van Gölü Havzası kapalı bir havza olup Doğu Anadolu Bölgesi içerisinde ayrıca değerlendirilmesi gereken bir yerdir. Bölgenin tüm su girdileri Havza kışın kar ve yağışa bağlı.Geçen yılın “Verilerine baktığımızda Van Gölü’nün kuzey kesiminde çok şiddetli bir kuraklık yaşandığını görüyoruz. Kurak bir döneme giriyoruz. Bunun için önlem almazsak ve eskisi kadar su israfına devam edersek ne yazık ki çok daha büyük sorunlar bizi bekliyor” dedi.
Son yıllarda yağışların azalması ve buharlaşmanın artmasıyla birlikte Van Gölü Havzası’ndaki baraj, göl, gölet gibi bazı su kaynaklarının su seviyeleri azalırken, bazılarının da kuruması yaşandı. Dünyanın en büyük soda gölü olan Van Gölü’nde alan kaybı sürüyor. Dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan ancak üreme döneminde tatlı sulara göç eden inci kefalinin değerli üreme merkezlerinden biri olan Muradiye ilçesindeki Bendimahi Çayı, bu yıl göle ulaşamadan kurudu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Akkuş, kuraklığın Doğu Anadolu Bölgesi’nin ve ülkemizin değişmez bir gerçeği olduğunu söyledi.
Doğu Anadolu Bölgesi’nin geçmişte şiddetli kuraklığa maruz kaldığını anlatan Dr. Akkuş, “Özellikle yakın tarihimizde yani 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra bu bölgede yaklaşık her 56 yılda bir büyük kuraklıklar yaşanıyor. İnsanlar kitleler halinde köylerden şehirlere akın ederek yerlerini terk ettiler. Tarladan ektikleri tohumluk buğdayı bile geri alamadılar. Çünkü “Maalesef kuraklık olduğu zaman çorba yapacak ürün bulmakta bile zorlanacaksınız. Hayvanlarınızı beslemek için evde ya da otlanın” dedi.
Doğu Anadolu Bölgesi’nde özellikle 2018’den itibaren yağışların normal seviyelerin oldukça altına düştüğünü anlatan Dr. Akkuş, bu noktada Van Gölü Havzası’nın ayrı tutulması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
“Çünkü Van Gölü Havzası kapalı bir havza olduğundan Doğu Anadolu Bölgesi içinde ayrıca değerlendirilmesi gereken bir yer. Yani havzanın su girdisinin tamamı kışın yağan kar ve yağmura bağlı. geçen yılın su yılına ait bilgilere baktığımızda özellikle Erçiş, Muradiye bölgesi yani Van Gölü’nün kuzey kesiminde çok şiddetli bir kuraklık olduğunu görüyoruz. Bunu kabul etmek zorundayız. Kurak bir döneme giriyoruz. Bunun için önlem almazsak ve hala eski günlerdeki gibi su israfına devam edersek maalesef çok daha büyük sorunlar bizi bekliyor. Krizi değil riski yönetmemiz gerekiyor. kriz.”
‘BENDİMAHİ DERESİ TARİHİNDE İLK DEFA GÖLE ULAŞMADI’
Dr. Akkuş, “Suya ihtiyaç duyan ekili alanlar her geçen yıl artıyor. Dolayısıyla bu sürdürülebilir bir durum değil. Bu durum böyle devam ederse maalesef önümüzdeki yıllarda ürün yetiştiremeyen binlerce insan olacak. Dolayısıyla” diye konuştu. Şimdi uygun yönetim planları yapmamız ve uygun adımları atmamız gerekiyor. Hala çok fazla suya ihtiyacımız var.” Bitki dikmekte ısrar ediyoruz. Van Gölü Havzası, aldığı yağış miktarı dikkate alındığında artık bunu kaldıramayacak durumda. Birçok deremiz artık neredeyse göle ulaşamıyor. Bendimahi Çayı bu yıl belki de tarihinde ilk kez yanlış kararlar nedeniyle Van Gölü’ne ulaşamadı. DSİ dere yatağındaki suyun tamamını aldı. “Havzada 20 bin kişinin geçimini sağlayan inci kefali göçü derede kesintiye uğradı. Bu da bize Bendimahi Çayı durumunda suyu başarılı bir şekilde yönetemediğimizi açıkça gösteriyor. Bu yıl ve gelecek yaz benzer sahneler var, bunu şimdi düşünmeliyiz.” “Önlem almamız lazım” dedi.